Depremlerde ezilme sendromu gelişen bir hastada yaralanmış uzvu koruma ya da kesme kararını verme, tartışmalı bir konudur. Bu kararı verirken; hastaların genel durumuna ek sorunları, konservatif tedaviye verdiği cevap, ekstremitelerinin yaralanma derecesi, deprem bölgesindeki hastanelerin kullanılabilirliği ve sağlıkçıların deneyimi, yakın takip yapılıp yapılamayacağı, afet bölgesine yakın mesafede donanımlı hastanelerin olup olmadığı ve hasta sevk olanakları göz önüne alınmalıdır. Dolayısıyla ezilmiş bir uzvun korunması ya da kesilmesi kararı, hastadan hastaya ve mevcut koşullara göre değişkenlik gösterecektir. Koşullar oluştuğunda afetzedenin uzvunun kesilmesi, uzvu kaybetme olarak değil hayatı kurtarma girişimi olarak düşünülmelidir. Deprem öncesi planlama yapılmaması nedeniyle oluşan kargaşa, insan ve malzeme kaynaklarımızı etkin kullanmamızı engellemekte ve deprem sonrası kayıplarımızı artırmaktadır. Yakın gelecekte beklenen depremlerdeki kayıplarımızı en aza indirebilmek için tecrübelerimizi paylaşmalı ve öncesinde iyi bir planlama yapmalıyız. Öncelikle derneğimiz (Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği, TOTBİD) bünyesinde afetlerle ilgili bir çalışma kurulu oluşturmalıyız. Daha önce yaşadığımız depremlerde ve diğer afetlerde saha tecrübesi olan gönüllü meslektaşlarımızla resmi ve sivil yardım kuruluşlarının koordinasyonunu sağlamak, dolayısıyla kayıplarımızı en aza indirmek zorundayız.