En sık görülen eklem hastalıklarından biri olan kıkırdak hasarları, birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Eklem kıkırdağının herhangi bir hasar durumunda kendi kendini onarma yeteneği kan damarları, sinirler ve lenf damarlarından yoksun olması ve yeterli besin alamamasından dolayı sınırlıdır. Hasar gören kıkırdak dokusu bu zayıf iyileşme kapasitesinden ötürü yoğun ağrıya sebep olur ve zamanla da osteoartrit (OA) gelişebilir. Doku mühendisliği, hücrelerin, biyolojik olarak parçalanabilen malzemelerin ve büyüme faktörlerinin tek tek veya birlikte kullanımıyla gerçek dokuyu biyolojik olarak taklit edebilen, rejenerasyon sürecini iyileştiren yeni bir yaklaşımdır. Kıkırdak doku yenilenme yeteneğinin azlığı sebebiyle doku mühendisliğiyle ilgilenen araştırmacılar için çok önemli olmuştur. Ancak, en önemli konu da iskele-kıkırdak entegrasyonuyla ilgili sorunlardır. Son zamanlarda hücresel içerik, materyal ve biyomoleküler bileşiminin manipülasyonu yoluyla bu zorluğun üstesinden gelmek için birçok girişimde bulunulmuştur. Bu nedenle, bu derlemede sadece güncel tedavi stratejileri değil, aynı zamanda hücre-iskele yapıları ve etkileşimleri, hücresel tedavilerle mezenkimal kök hücreler ve biyomateryaller, ayrıca gelecekteki araştırmaları yönlendirecek olumlu yönler ve geriye kalan problemler üzerinde durulmuştur.