Eklem kıkırdağı; 0,5-5mm kalınlıkta olup diartrodial eklemlerde kemik yüzeyini örten, kemikler arasında yükün aktarımını ve eklemin birçok eksende hareketini sağlayan bir dokudur. Kıkırdak dokusu, diğer dokulardan farklı olarak hiposellüler olup içeriğinde kondrosit harici hücre bulunmamaktadır. Kıkırdağa özel birçok kollajen ve proteoglikan ile bu yapıyı destekleyen matriks, eklem kıkırdağının çok özel dokusunu oluşturur. Damar, lenfatik ve sinir yapısı olmaması, sinovya ve subkondral kemikten doğrudan beslenmesi nedeniyle hasarlanma durumlarında çok kısıtlı bir iyileşme kapasitesine sahiptir. Buna rağmen ortalama insan ömrü olan 80 yıl boyunca efektif bir şekilde işlev görmektedir. Yaklaşık %70`ten fazla kısmını suyun oluşturduğu kıkırdağın ana bileşeni tip 2 kollajen olup diğer kollajenlerle ve kollajen dışı proteinlerle etkileşim yaparak yapısal destek sağlar. Histolojik olarak dört bölgeye ayrılan kıkırdak yapısında her bölgede suyun, hücrenin, kollajenlerin yüzdesi ve yerleşim şekli değişim göstermektedir. Kıkırdak yapımını ve sürdürebilirliğini sağlayan kondrositlerin, yaşla birlikte bu özellikleri gerilemeye başlamaktadır, bu durum da osteoartrit gibi eklem rahatsızlıklarına zemin hazırlamaktadır. Bu yüzden kıkırdak sağlığının devamlılığını sağlayabilmek için kıkırdak yapısını bilmek önemlidir.