Osteokondritis dissekans (OKD, OCD) uzun yıllardır tanınan bir hastalık olmasına rağmen etiyolojisi belirsiz, tam olarak anlaşılamamış bir hastalık olmaya devam etmektedir. Osteokondritis dissekans, eklem kıkırdağının instabilitesi, bozulmasıyla seyreden ve subkondral kemiğin erken osteoartritle sonuçlanabilecek fokal idiyopatik bir hastalığıdır. En sık tutulum dizde olmasına rağmen OKD lezyonları dirsek veya ayak bileği gibi başka eklemlerde de görülebilmektedir. Genel anlamda OKD lezyonları yerleşiminden bağımsız olarak stabil ya da instabil olarak sınıflandırılabilir. Benzer şekilde OKD hastaları epifizleri kapanmış ve kapanmamış olarak iki gruba ayrılabilir. Stabil lezyonları olan iskelet matüritesini tamamlamamış hastalar için cerrahi dışı tedaviler uygulanmalıdır. Altı aylık konservatif tedaviden sonra lezyon iyileşme yönünde ilerleme göstermezse cerrahi tedavi düşünülmelidir. Cerrahi dışı tedaviler; tüm yaş gruplarında instabil lezyonların tedavisinde, iskelet matürasyonu tamamlanmış ya da tamamlanmaya yakın hastalarda stabil lezyonların tedavisinde sınırlı başarı göstermiştir. Bu gruplarda cerrahi tedavi birinci basamak olarak düşünülmelidir. Cerrahi tedavi seçenekleri; drilizasyon, debridman ve fiksasyon, otolog kondrosit implantasyonu ve osteokondral otogreft/allogreft uygulaması gibi gelişmiş kıkırdak restorasyon tekniklerini içermektedir.