Menisküsler tibiofemoral kompartmanlar arasında uyumu arttıran sekonder olarak ise stabiliteye katkı sağlayan fibrokartilaginöz yapılardır. Menisküs kaybı ya da dejenerasyonu ağrı, fonksiyon kaybı ve kıkırdak hasarına neden olabilir. Diz kıkırdak yaralanmaları hem hastalar hem de hekimler için aşılması zor problemler arasında yer almaktadır. Özellikle kısmi ya da subtotal/total menisektomi yapılmış hastalarda kıkırdak lezyonu tedavisi daha komplike bir hâl almaktadır. Tedavi yöntemi hastanın bireysel özelliklerine, lezyonun konumuna, boyutuna ve derinliğine göre değişiklik göstermektedir. Kıkırdak lezyonu olan hastalarda başarılı tedavi için bağ instabilitesi, dizilim bozukluğu ve menisküs patolojileri dahil tüm eş zamanlı patolojiler ayrıntılı şekilde ele alınarak tedavi planlanmalıdır. Kıkırdak lezyonlarında tedavinin ilk amacı mümkünse hastanın kendi kıkırdağını korumaktır. Küçük semptomatik lezyonlarda (<2 cm2) konservatif tedavi sonrası başarısız kalınması durumunda kondroplasti, mikrokırık ya da osteokondral otogreft transferi yapılması önerilir. Ancak daha büyük lezyonlarda osteokondral allogreft transplantasyonu ya da matriks kaynaklı otolog kondrosit implantasyonu (MACI)/otolog kondrosit implantasyonu (ACI) ile tedavi gerektirmektedir. Eşlik eden patoloji varlığında düzeltici osteotomi ya da bağ rekonstrüksiyonu gibi kombine işlemler yapılabilmektedir.