Altı ay-2 yaş arasında kalça çıkığı saptanan çocuklarda veya gelişimsel kalça displazisi (GKD) nedeniyle takip edilen ve başlangıç tedavisi başarısız olan çocuklarda tedavi olarak kapalı veya açık redüksiyon yöntemi uygulanır. Kapalı redüksiyon başarısızlığında açık redüksiyon tedavi seçeneğidir. Gelişimsel kalça displazisi tedavisinin tarihsel gelişiminde açık veya kapalı redüksiyon yöntemlerinden önce bazı cerrahlar, kalçanın redüksiyonunu kolaylaştırmak amacıyla bir süre traksiyon uygulamayı tercih etmişlerdir. Redüksiyondan önce traksiyon uygulamasının femur başı avasküler nekrozu (AVN) görülme sıklığını azaltmada ve başarılı kapalı redükisyon elde etmede etkili olduğu yıllarca kabul edilmiştir. Traksiyon yöntemiyle kapalı redüksiyon elde etme şansı belki kolaylaşmaktadır, ancak o kadar farklı şekilde uygulanan traksiyon yöntemleri mevcuttur ki hangisinin hangi yaş gruplarında ve hangi derecede lukse olan kalçalarda daha etkili olduğunu standardize edebilmek mümkün değildir. Gelişimsel kalça displazisinin patolojik anatomisinde gelişen hipertrofik ligamentum teres ve transvers asetabular bağ, pulvinar gibi yapılardaki değişiklikler traksiyon ile değiştirilemez. Ancak iliopsoas ve iliofemoral kasların tonusunu kademeli olarak azaltarak redüksiyona katkı sağlayabilir. Ayrıca traksiyon süreleri ve traksiyonun evde mi hastanede mi uygulanacağı, hangi hastaya ne kadar süre, kaç kilo ağırlık uygulanacağı da çalışmalarda farklılık göstermektedir. Traksiyona bağlı gelişen cilt sorunları da ayrı bir problemdir. Geniş hasta sayısı olan çalışmalarda ve meta-analiz çalışmalarında hazırlık traksiyonunun başarılı kapalı redüksiyon elde etme oranlarını, açık redüksiyon gerekme oranlarını ve femur başı AVN sıklığını istatistiksel olarak anlamlı derecede değiştirmediği ve benzer sonuçlar olduğu gösterilmiştir.