Omuz çevresi kırıkları, kavikula, skapula ve proksimal humerus yaralanmalarını kapsar ve sporcular için büyük önem taşır. Bu kırıklar genellikle düşme, çarpışma veya temas sporlarında tekrarlayan stres gibi yüksek darbeli travmalardan kaynaklanır. Sporcuların performansı için kritik olan omuz ekleminin bütünlüğü, fırlatma, kaldırma ve vurma gibi eylemlerde önemli rol oynar. Tedavi süreci cerrahi olmayan yaklaşımlardan cerrahi müdahaleye kadar değişir ve zamanında teşhis gerektirir. Rehabilitasyon, iyileşmenin ve yeniden yaralanmayı önlemenin önemli bir bileşenidir. Omuz kırıkları, sporcularda yüksek sıklıkta görülür ve klavikula kırıkları en yaygın olanlarıdır, elit sporlardaki tüm omuz yaralanmalarının yaklaşık %4`ünü temsil eder. Proksimal humerus kırıkları daha az yaygın olup temas sporlarında önemlidir. Sporcular arasında omuz yaralanma oranı, baş üstü sporcularında 1.000 maruz kalma saati başına 33 omuz yaralanması olarak belirlenmiştir. Etkili yönetim ve rehabilitasyon, spora güvenli dönüş sağlamak ve optimum performansı desteklemek için hayati önem taşır. Omuz eklemi, humerus başı ile glenoid arasındaki eklemleşmeden oluşur ve kaslar, tendonlar, bağlarla stabilize edilir. Sporcular performans için omuzdan kuvvet alır, bu da yaralanmalara yol açabilir. Klavikula kırıkları, temas sporlarında ve düşme içeren aktivitelerde sık görülür. Deplase olmayan kırıklar genellikle konservatif olarak yönetilirken, deplase ve komplike kırıklar cerrahi müdahale gerektirir. Proksimal humerus kırıkları, düşme veya çarpışma gibi yüksek enerjili darbelerden kaynaklanır ve tedavi yaklaşımı kırık tipine ve şiddetine göre değişir. Skapula kırıkları nadir olup yüksek enerjili travmalardan kaynaklanır ve tedavi kırık tipine bağlı olarak değişir. Sonuç olarak, sporcularda omuz kırıklarının yönetimi, kırık tipi ve sporcunun özel taleplerini göz önünde bulunduran özel bir yaklaşım gerektirir. Cerrahi teknikler ve rehabilitasyon protokollerindeki gelişmeler, sporcuların spora güvenli ve etkili bir şekilde dönmelerini sağlamaktadır.