Rotator manşetin masif, tamir edilemeyen yırtıkları ve buna bağlı glenohumeral eklemin dejeneratif artriti, ağrılı ve psödoparalize bir omuz eklemine neden olabilir. Bu gibi hastalıklarda uygulanacak anatomik omuz protezi ile elde edilebilecek maksimum fonksiyonel kapasite sınırlıdır, hatta bazı hastalıklarda kontrendikasyon mevcuttur. Ters omuz protezi (TOP), ciddi omuz eklemi kıkırdak hasarı ve rotator manşet yırtıkları gibi durumlarda ağrının giderilmesi ve omuz eklem fonksiyonlarının iyileştirilmesi amacıyla yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ters omuz protezi ilk olarak 1985 yılında Fransız cerrah Paul Grammont tarafından tasarlanmıştır. Grammont ters protezi, deltoid kasın hareketiyle yeni bir biyomekanik ortam oluşturarak, yetersiz rotator manşet kaslarının fonksiyonlarını telafi etmesine olanak tanır. Bu tasarım günümüzdeki TOP prensiplerinin temelini oluşturmakla birlikte yıllar içinde çeşitli değişimler geçirerek modern yapısına ulaşmıştır. Ters omuz protezi uygulamasında başarılı sonuçlar almak için, doğru cerrahi tekniğin uygulanması kadar kullanılan tasarımın biyomekaniğinin ve mantığının anlaşılması, çeşitli TOP tasarımlarının avantajları ve dezavantajlarının değerlendirilerek, hastaların spesifik ihtiyaçlarına göre en uygun tasarımın seçilmesi de önemli bir faktördür. Bu derlemede, farklı TOP tasarımlarının biyomekanik etkileri, klinik sonuçları ve komplikasyon oranları incelenecek; glenosfer çapı ve şekli, humeral komponentin açısı ve yerleştirme şekli, base plate ve sabitleme yöntemleri gibi faktörlerin klinik sonuçlar üzerindeki etkileri, farklı TOP tasarımlarının deltoid kası, hareket kabiliyeti, stabilite ve ameliyat sonrası sonuçlar üzerindeki rolü tartışılacaktır.