Tutuklu ve hükümlülerin sağlık bakımı, tıbbi, mali ve güvenlik konularını içeren karmaşık bir durumdur; dolayısıyla, genel nüfustan niteliksel ve niceliksel olarak farklıdır. Yapılan bir çalışmada, tutuklu ve hükümlülerin %65–81`inin bir veya daha fazla sağlık probleminden muzdarip olduğu bildirilmiştir. Tutuklu ve hükümlünün muayenesine makul bir zaman ayırmalı, muayene notları ve tedavi kararı özenli bir şekilde, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) sistemine de işlenen, şahsi sağlık dosyasına ayrıntılı olarak not düşülmelidir. Kontrol muayenesi için yeniden çağırılacaksa veya girişimsel bir işlem planlandıysa tarih net bir şekilde yine sağlık dosyasına yazılmalıdır. Ülkemizde yapılan bir çalışmada tutuklu ve hükümlülerin acil servise başvuru nedenleri incelenmiş ve %15,6`sının spor yaralanmalarına bağlı olduğu ve spor yaralanmalarının acil servise en sık başvuru nedeni olduğu bildirilmiştir. Tutuklu ve hükümlülerin tedavisine karar verirken, cezaevinin sosyal ve fiziki koşulları da kararda etkili olmalıdır. Cezaevinde hastaların çoğunlukla kendi başına kişisel bakımını yapması gerektiği (bakım veren eksikliği) ve uygun fiziki şartların sağlanmasında zorlukların olduğu (klozet tarzında tuvalet yokluğu gibi) bilinmelidir. Bu nedenle, özellikle alt ekstremite problemleri ile gelen tutuklu ve hükümlülerin, eğer tıbbi olarak imkân dâhilinde ise, bir an önce mobilize edilmesini sağlayacak tedavilerin tercih edilmesi uygundur. Cezaevlerinde yapılacak keşif çalışmaları ile, mevcut alt yapı ve insan gücünün doğru şekilde yönlendirilmesi, daha etkili ve verimli bir sağlık hizmeti verilmesi sağlanacaktır.