Dizilim bozukluğuna bağlı eklemdeki asimetrik yüklenmeler karşı kompartmanda artmış yüklere neden olarak kıkırdakta ilerleyen aşınmaya yol açar. Bunun sonucunda genç-orta yaş grubu hastalarda ağrı ve günlük aktivitelerde bozukluklar görülmektedir. Osteotomiler ekstremitedeki deformiteyi mekanik ekseni kısmen karşı kompartmana taşıyarak etkilenen kıkırdaktaki temas basıncını azaltır. Bu durum eklem kıkırdağında daha fazla aşınmayı engelleyen yeterli bir mekanik ortam oluşturur ve eklem artroplastisi gerekliliğini geciktirir veya bazı hastalarda gerekliliği ortadan kaldırabilir. Güçlü tespit materyalleriyle erken yük verme, erken hareket açıklığının kazanılması, iyileşmeye ve normal aktivitelere daha çabuk dönülmesine katkıda bulunur ve kıkırdak yenilenmesini olumlu yönde etkiler. Osteotomilerle kıkırdakta rejenerasyon olup olmadığı tartışmalı olmakla birlikte bu konuda yapılmış bazı çalışmalar kıkırdak basıncındaki azalmayla birlikte rejenerasyonun tetiklendiğini ortaya koymaktadır. Bu derlemede tek başına osteotomi ile veya beraberinde abrazyon, subkondral drilleme veya mikrokırık, otolog kondrosit implantasyonu, mozaikplasti, trombositten zengin plazma ve kök hücre tedavileri gibi kıkırdak restorasyonunu amaçlayan işlemler ile birlikte yapıldığında kıkırdakta görülen değişiklikler klinik, radyolojik, ikinci bakış artroskopisi ve histolojik değerlendirmelerle ortaya konan çalışmalar ışığında özetlenmiştir. Bu çalışmalara göre osteotomi tek başına veya biyolojikrejeneratif diğer işlemlerle birlikte yapıldığında farklı oranlarda kıkırdakta iyileşme görülebilmektedir.