Total diz protezi işlemi, ileri gonartroz tedavisinde etkin ve hasta memnuniyeti açısından tatmin edici bir tedavi yöntemidir. Total protez sonrası ilk beş yılda ortaya çıkan başarısız sonuçlar arasında, enfeksiyondan sonra ikinci sırada, protez instabilitesi yer alır. Hastalar çoğu kez fonksiyonel ağrıdan, ara ara artan ılımlı bir şişlikten şikâyet ederler. En ağır tablo diz çıkığıdır ve çok nadir olarak ortaya çıkar. İnstabilitenin esas kaynağını ortaya koymak genellikle zor olup, iyi bir hikâye alma ve ayrıntılı hasta değerlendirmesi gerektirir. İnstabilitenin ortaya konmasında çoğu kez, basarak çekilen grafiler veya stres grafileri gibi dinamik radyolojik değerlendirmeler gerekmektedir. İnstabilite tedavisi çoğunlukla diz protezinin revizyonunu gerektirmekle beraber, esas nedenin ortaya konmasındaki zorluklar nedeniyle revizyon cerrahisi sonrası instabilitenin devam etme oranı %30`lara kadar varabilmektedir. Bu nedenle, primer ve revizyon cerrahiler sırasında yumuşak doku dengesi, dengeli kemik kesisi yapılması ve uygun implant tipinin seçimine özen göstermek, deneme protezleri ve kalıcı protezler yerleştirildikten sonra instabiliteye yönelik intra-operatif muayeneyi dikkatle yapmak gerekmektedir.