Doğuştan çarpık ayağın Ponseti yöntemi ile tedavisi sırasında gelişen nükslerde veya tam düzelmemiş rezidüel deformitelerde gereken ikincil girişimlerin büyük çoğunluğu, Aşil tendon gevşetmeleri ve tibialis anterior tendon transferlerinden oluşmaktadır.
Gastrosoleus kas-tendon kompleksinde kısalık veya gerginliğin sonucu gelişen ekinus deformitesi bu sorunun hem başlangıcında, hem daha sonraki takibinde en çok sorun çıkaran ve en sık ek tedavi gerektiren patolojidir. Birincil alçılamadan sonra karşılaşılan ikinci sık sorun, ön ayağın dinamik supinasyon deformitesidir. Ekinus ve ön ayak supinasyonu izole veya birlikte olabilir. İki durumda da, bu deformitelerin tedavisinin geciktirilmesi, yapısal değişikliklerin eklendiği ve düzeltilmesi daha zor bir ayak deformitesine yol açar. Doğuştan çarpık ayağın tedavisi, hemen her zaman Ponseti alçılaması ile başlar ve sonraki nükslerde de alçılama tekrarlanır; ancak, bu iki deformitenin düzelmemesi durumunda gereken cerrahi girişimin geciktirilmemesi gerekir.