Omurga enfeksiyonu, etiyolojik ajana göre piyojenik veya granülomatoz olarak ikiye ayrılır. Piyojenik omurga enfeksiyonları, aynı zamanda spondilodiskit olarak da bilinir. Granülomatoz enfeksiyonda ise, en sık etken olarak tüberküloz basili karşımıza çıkmaktadır. Tüberküloz en sık omurga metafizine yerleşir ve anterior longitudinal bağ altından kraniyal ve kaudal olarak uzanarak, paravertebral abse formasyonu yapar ve bu duruma Pott absesi denir. Düşük virülansa sahip etkenlerin neden olduğu subakut ve kronik enfeksiyonlarda, hastalar inatçı ve sinsi bir bel ve sırt ağrısı şikayeti ile doktora başvurmaktadırlar. Laboratuvar analizinde, ilk başvuruda; %42 hastada lökosit yükselirken, %92 hastada eritrosit sedimentasyonu yükselmektedir. C-reaktif protein ise, herhangi bir enfeksiyon veya inflamasyon durumunda, 4–6 saat içinde yükselip, her sekiz saatte bir katlanan bir akut faz reaktanıdır. Pott şüphesi olan hastaların, mutlaka PA akciğer grafisi çekilmelidir. Galyum ve teknesyum sintigrafiler, düz röntgenlerde çok önceden pozitif bulgu verir. Manyetik rezonans görüntüleme, tek başına radyonüklit görüntüleme kadar hassas iken (%96), aynı zamanda malignite ile enfeksiyonu birbirinden çok yüksek oranda ayırt edebilmektedir (%93). Piyojenik omurga enfeksiyonlarında medikal tedavi olarak önerilen, 6–8 hafta parenteral antibiyotik tedavisi ve uygun olgularda oral olarak antibiyoterapinin devamıdır. Pott hastalığında ise, yıllar içinde ilaç protokolü değişmekle beraber, altı ay dörtlü, devamında altı ay ikili anti-tbc tedavi uygulanır. Medikal tedavinin etkili olmadığı, ilerleyici nörolojik defisit gelişen veya segmenter instabilitesi bulunan hastalarda, cerrahi tedavi önerilmektedir.