Menisküsler dizin lateral ve mediyalinde yer alan fibrokıkırdak özellikte, hilal kama şekilli yapılardır. Konkav femur eklem yüzeyi ve düz tibia plato yüzeyleri arasında eklemleşme imkanı sağlar, tibiofemoral eklem uyumluluğunu arttırarak diz eklemi aracılığıyla iletilen yüke bağlı olarak eklem kıkırdağı üzerinde oluşan stresi azaltır. Mediyal menisküs C şekillidir ve mediyal tibial plato eklem temas alanının yaklaşık %60`ını kaplar. Menisküs periferde eklem kapsülüne yapışır, koroner bağlar menisküsü tibiaya bağlar. Mediyal menisküs bazı anatomik özelliklere göre beş alt bölgede incelenebilir. Lateral menisküs daha yuvarlak, daha küçük, daha hareketli bir yapıya sahiptir ve tibia lateral plato eklem yüzünün %60–80`ini kaplar (LaPrade, et al., 2014). Ön boynuz yapışma alanının yaklaşık %63`lük kısmı ön çapraz bağ ile birleşmektedir. Arka çapraz bağ ve femur kondiline Humprey bağı (anterior meniskofemoral) ve Wrisberg bağı (posterior meniskofemoral) aracılığıyla yapışır. Yine popliteus tendonu ile de posterolateralde komşuluğu vardır. Menisküs anterior ve posterior kökleri, eklem kıkırdak yapısının korunmasında önemli yapılardır. Köklerde meydana gelen yaralanmalar menisküs yapısını ve biyomekaniğini bozmakta, bunun sonucunda menisküsün; dairesel yük dağılım mekanizması, şok emilimi, yük taşıma ve iletimi gibi özellikleri kaybolmaktadır. Çocuklarda kan damarları ve lenfatikler bir yaş dolana kadar menisküsün tamamında bulunur. On sekizinci ay civarında kanlanan menisküs bölgesi periferik %25– 33`lük kısmına geriler. Erişkinlerde menisküs beslenmesi periferik bölgede kan damarlarıyla, merkezi bölgede ise sinoviyal sıvıdan diffüzyon yoluyla olur. Menisküs periferik 2/3`lük kısmında ve boynuzlarda serbest sinir uçları ve Ruffini, Paccini ve Golgi tendon organı olmak üzere üç farklı mekanoreseptör bulunur. İç 1/3`lük kısımda innervasyon bulunmaz.