Omurganın travmatik yaralanma sıklığının, tüm kırıklar göz önüne alındığında %4–23 arasında olduğu belirtilmektedir. Fakat, hastalar üzerindeki sosyal, fonksiyonel ve ekonomik etkileri diğer yaralanmalara göre daha belirgin olmaktadır; çünkü bu yaralanma uzun dönemde ciddi sakatlık oluşturur. Omurga kırıklarının tedavi planlamasında kırık sınıflandırmasının önemi büyüktür. İdeal bir sınıflandırma göreceli olarak basit, tekrarlanabilir, prognozu belirleyebilir ve tedaviyi yönlendirici olmalıdır. Bu özellikleri sağlayan sınıflandırmalar cerrahlar arası akademik ve pratik iletişimi kolaylaştırabilir. Geçmişteki sınıflandırma sistemleri iki veya üç kolon stabilite, yaralanma mekanizması veya özgül kemiksel yaralanma tipine dayanmaktadır. Daha yakın tarihteki sınıflandırmalar, yaralanmanın morfolojisi, posterior ligamentöz kompleks bütünlüğü ve hastanın nörolojik durumunu da değerlendirmektedir. Kuzey Amerika`da omurga cerrahları daha çok Torakolomber Yaralanma Sınıflandırma Skorlaması (TLICS) kullanırken, Avrupa`da daha çok Magerl Sınıflandırması kullanılmaktadır. Güncel olarak, AOSpine Torakolomber Yaralanma Sınıflandırma Skorlaması`nda aynı anda spinal kolonun morfolojik yapısı, yetmezlik modelleri, nörolojik durum ve tedavi niteleyicileri gibi klinik özellikler dikkate alınmaktadır. Gözlemciler arası ve gözlemciler içi güvenilirliği birçok çalışmada ispatlanan AOSpine Torakolomber Yaralanma Sınıflandırma Skorlaması cerrahlar arası iletişim, tedavi planlaması ve akademik amaçlar için kullanılabilir.