Distal radyoulnar eklem (DRUE), proksimal radyoulnar eklem ile senkronize hareket eden, bikondiler ön kol ekleminin bir bileşeni olarak düşünülmelidir. Radiustaki sigmoid çentik ile ulna başındaki konveks eklem yüzeyinin oluşturduğu DRUE`de radius, dönme ve kayma hareketleri ile ulna etrafında dolanarak pronasyon ve supinasyon hareketlerini yapar. Bu hareketlerle, elin uzaydaki pozisyonu ayarlanır ve kavrama ve benzeri fonksiyonların en az enerji harcanarak yapılabilmesi mümkün olur. DRUE stabilitesi, yüklenmelerin el bileğinden ön kol boyunca dirseğe ağrısız ve uygun transferini, pronasyon ve supinasyon hareketlerinin etkinliğini sağlar. Stabilitede; kemiksel uyum, bağların bütünlüğü, kasların dinamik kompresyonu, interosseöz membran, eklem kapsülü ve propriyosepsiyon etkilidir. Kemiksel uyum ve bağların bütünlüğü stabilitede birincil öneme sahiptir. DRUE yüzeyleri birebir uyumlu değildir, hareket esnasında radiusun bir miktar kayma yapmasına izin verir. Bu durum, pronasyonun ve supinasyonun ileri derecelerinde belirginleşir ve stabilite yumuşak dokular ile sağlanır. DRUE`nin statik stabilitesinden sorumlu en önemli yumuşak doku yapıları, triangular fibrokartilaj kompleks (TFKK) bileşenlerinden olan dorsal ve volar radyoulnar bağlardır. Diğer TFKK bileşenlerinden ulnolunat bağın DRUE stabilitesinde önemli olduğu, ulnotrikuetral bağın ise eklem diski ve menisküs homoloğu ile birlikte ekleme olan aksiyel yüklenmelerde şok absorpsiyonu görevi yaptığı düşünülmektedir. Pronator kuadratus kası DRUE`ye kompresyon uygulayarak, ekstansör karpi ulnaris kası da ulna başının deplasmanına engel olarak dinamik stabilizatörler olarak görev yaparlar. Radyoulnar bağlarda bulunan çok sayıda mekanoreseptörün DRUE stabilitesinde önemli bir propriyoseptif fonksiyonu olduğu düşünülmektedir. DRUE`nin hareketli ve stabil olması, kemik ve bağlar gibi statik bileşenlerin bütünlüğüne ve uyumuna ek olarak, nöromusküler yapıların dinamik etkinliğine bağlıdır. Bu nedenle, DRUE hareketini ve stabilitesini sağlayan yapılar korunmalı ve yaralandığında anatomik olarak restore edilmeye çalışılmalıdır.