Profesyonel sporun ve her türlü sportif faaliyetlerin yaygınlaşması, ticarileşmesi ve sosyal hayatta önemli bir yer işgal etmesi sonucunda uyuşmazlıklar artmış ve hukukun bu alanında düzenleme ihtiyacı doğmuştur. Spor hukuku spordaki gerçek ve tüzel kişilerin ilişkilerini düzenlemekte, sporcuların, antrenörlerin, hakemlerin, yöneticilerin, taraftarların, kulüplerin hak ve sorumluluklarını belirlemekte, yani sporun sorunsuz bir şekilde yapılmasını amaçlamaktadır. Herhangi bir sorun ile karşılaşılması durumunda da uyuşmazlığın çözümü ve yaptırımlar da spor hukukunun alanına girmektedir. Spor etiği adil ve dürüst oyunu ifade etmekle birlikte sportif faaliyetlerde uyulması gereken kuralların da çerçevesini çizmektedir. Spor etiği aslında bu faaliyette bulunan herkesi yakından ilgilendirmektedir. Spor yaralanmaları spor kulübünün veya rakibin kusuru olabilmekte ve kusurun ortaya konulması ile zararın tazmininin ve cezai yaptırımın kime yöneltileceğinin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Yine sporcuların tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı zarar, meslek hastalığı statüsünde olabilmekte ve uygun neden-sonuç bağlantısı kurulması hâlinde tazminat sorumluluğu ortaya çıkabilecektir. Makalemizde öncelikle spor hukuku, kaynakları, uluslararası yapılanması ve etik açıdan spor değerlendirilecek, profesyonel sporcuların sağlık problemlerinin hukuki açıdan tanımlanması ve söz konusu durumlarda özel veya tüzel kişilerin sorumlulukları, yasal dayanakları ve içtihatlarla incelenecektir.