İmplant ilişkili enfeksiyonlar en sık rastlanan kas-iskelet sistemi enfeksiyonlarıdır. Enfeksiyon, genellikle travma sonrası oluşan kırıklarla veya ameliyat sonrasında gelişmektedir. Mikroorganizmaların kontaminasyonu sonucunda kemik ve eklemde odak enfeksiyon noktası oluşabilmekte ve kan yoluyla dağılım gösterebilmektedir. Patojenlerin implant yüzeyinde biyofilm oluşturması ise antibiyotiğe karşı direncin gelişmesine ve dolayısıyla tedavide farklı yaklaşımların gerekliliğine neden olmaktadır. Hidroksiapatit, kemiğin hücre dışı matriksinin amorf kristal yapılı, inorganik ana bileşenidir. Yüksek osteokondüktif özelliğinden dolayı kemik ile implant arasındaki tutunumunu artırmak amacıyla implantlarda yüzey kaplamaları olarak yaygın kullanılmaktadır. Çeşitli ilaçlar, büyüme faktörleri, polimerler ve mineraller ile hidroksiapatitlere farklı özellikler (antibakteriyellik, osteoindüktiflik, yüksek direnç vb.) kazandırılabilmektedir. Bor doğada borik asit ve borat gibi farklı formlarda bulunabilen bir mineral çeşididir. Borun antibakteriyel özelliği bulunduğu bilinmektedir. Antibakteriyel özellikli borun, osteokondüktif özellikte olan nanometre boyutundaki hidroksiapatit kristalleriyle beraber implant üretim aşamalarında kullanılması sayesinde implant ilişkili enfeksiyonların hedeflenebileceği ve önüne geçilebileceği düşünülebilir. Bu derlemede bor ve hidroksiapatitin implant ilişkili enfeksiyonlara karşı uygulandığı çalışmalar özetlenmiştir.