TOTBİD Dergisi

TOTBİD Dergisi

2012, Cilt 11, Sayı, 4     (Sayfalar: 325-334)

Patellofemoral instabilite ve tedavisi

Işık Akgün 1, İlhami Kuru 2, Mustafa Arık 2

1 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, İstanbul
2 Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Ankara

DOI: 10.5606/totbid.dergisi.2012.45
Görüntüleme: 919
 - 
İndirme : 5463

Patellofemoral instabiliteler aşırı femoral anteversiyon, patellar displazi, genu valgum, troklear displazi ve eklem hiperlaksitesi gibi çeşitli predispozan faktörler sonucu görülebilir. Kronik patella çıkığı, en ağır form olup, doğuştan, tedavisiz travmatik çıkık veya kuadriseps kontraktürüne bağlı olabilirken; doğuştan patella çıkığı, ekstansör mekanizmayı içeren miyotomun iç rotasyonunu yapamamasına bağlı olarak gelişir ve sıklıkla iki taraflıdır. Eşlik eden anomaliler olabilir ve genelde artrit gelişinceye kadar hastanın ağrısı olmaz. Akut patella çıkığı ise, travmatiktir ve hastanın öyküsünde dize yandan gelen bir darbe ya da dönme sırasında anormal kayma sonucunda patellanın laterale çıkığı vardır. Uygun tedavi edilmediği takdirde boşluk hissi, kilitlenme ve efüzyonlar ile karakterize ve osteokondral kırıklara yol açabilen tekrarlayan patella çıkığına ilerleyebilir. Son olarak, kronik patella yarı çıkığı (subluksasyon) da, aşırı lateral kompresyon sendromuna benzeyen ve her iki dizin süperomedialinde hissedilen sinsi yanıcı ağrı ile karakterize bir diğer patellar instabilite hastalığıdır. Patellar instabilitelerin tedavisi ise, patellayı santralize eden dizlik kullanımından egzersiz programlarına, osteotomilerden, eklem rekonstrüksiyonlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.

Anahtar Kelimeler : Patellar instabilite/çıkık; ağrı/etyoloji; ameliyat sonrası komplikasyonlar