TOTBİD Dergisi

TOTBİD Dergisi

2024, Cilt 23, Sayı, 4     (Sayfalar: 355-362)

Minimal invaziv halluks valgus cerrahisi

Ahmet Fevzi Kekeç 1-2, Mustafa Özer 1

1 Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı, Konya

DOI: 10.5578/totbid.dergisi.2024.51
Görüntüleme: 900
 - 
İndirme : 173

Minimal invaziv cerrahi, son 30 yılda ortopedi ve travmatoloji alanında giderek artan bir ilgiyle karşılanmıştır. Minimal invaziv işlemler, büyük kesiler olmaksızın gerçekleştirildikleri için cerrahi travmayı azaltırlar ve bu işlemlerin yumuşak dokulara verdiği hasar sınırlıdır. Özel aletler ve bazı perkütan tekniklerde floroskopi gibi ek araçlar gerekebilir. Halluks valgus cerrahisinde minimal invaziv tekniklerin tarihçesi incelendiğinde, farklı jenerasyonlarda ortaya çıkan yöntemlerin evrimi gözlemlenmektedir. İlk jenerasyonda Reverdin-Isham tekniği öne çıkmış, ancak bazı dezavantajlar nedeniyle tercih edilmemiştir. İkinci jenerasyonda ise SERI (simple, effective, rapid, inexpensive) tekniği gibi yöntemler daha yaygın hâle gelmiştir. Daha sonra üçüncü ve günümüzde dördüncü jenerasyon teknikler geliştirilmiş, özellikle minimal invaziv ekstra-artiküler transvers ve Akin osteotomi (META) prosedürü gibi yöntemler halluks valgusun daha kompleks deformitelerini düzeltmeyi amaçlamıştır. Her bir jenerasyonun avantajları ve dezavantajları mevcut olmakla birlikte son jenerasyon teknikler açık cerrahi tekniklerle benzer radyolojik düzeltmeler elde ederken erken dönem fonksiyonel skorlarda da avantajlı görünmektedir. Minimal invaziv cerrahinin başarısı için hastaların ameliyat sonrası dönemde düzenli takip ve fizik tedavi aldığı iyi bir rehabilitasyon süreciyle desteklenmesi şarttır. Minimal invaziv girişimlerin avantajları teorik olarak; yumuşak doku hasarının azaltılması, operasyon sonrası ağrının ve eklem sertliğinin azalması, daha az yara yeri problemi, daha iyi kozmetik görünüm, cerrahi ve hastanede yatış süresinde kısalmadır. Bununla birlikte anatomiye ve tekniğe hakimiyetin az olması nedeniyle iyatrojenik hasarların yanı sıra özellikle birinci ve ikinci nesil prosedürlerde kaynamama ve nüks görülebilecek komplikasyonlar arasındadır. Komplikasyonları önlemek ve uzun olan öğrenme eğrisini kısaltmak için kadavra eğitimi içeren minimal invaziv cerrahi kurslar önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler : halluks valgus; minimal invaziv cerrahi; bunyonektomi